Hoşgeldiniz

Umarım blogun yeni yapısını beğenirsiniz

Hoşgeldiniz

Blogumuz artık daha sık güncellenecek ve daha fazla içerik eklenecektir.

Hoşgeldiniz

Yakında yeni içerikler burada

Hoşgeldiniz

Umarız siz de blogumuza katkı sağlarsınız.

17 Ağustos 2014 Pazar

Kılınç Ailesinin pazar aktivitesi...

          Bugün pazar, haftanın en sevdiğim günü, çünkü pazarları tüm gün ailemle birlikteyim. (Anne Kılınç ben bu satırları yazarken "keşke yarın pazar olsa" diye güne doyamadığını belirtti şimdi. Açıkçası aynı şeyi ben de diliyorum.) Bu sabah evimizde ilk defa üçümüz oturduk kahvaltı sofrasına, ailecek. Önce sabah 6:00da uyanan ve artık uyumayacağını açık bi şekilde ifade eden oğlumu alıp salona geçtik baba-oğul, anne hiç olmazsa bugün birazcık fazladan uyuyabilsin diye. Minik Pamir'i yatırarak oyalamak pek kolay değil, biraz oyun halısında oyalandı ama sonrasında kucak talebi gecikmedi.

İşte minik Pamir'in internete sızan ilk görüntüsü...

                Bugünlerde hava çok sıcak ama sabah balkonumuz serin oluyor, biraz balkonda oyalandık, biraz salon ile mutfak arası gezindik, TV izledik, ana kucağındaki oyuncaklarla oynadık ve sonunda yorulduk. Pamir'i kucağımda yatay pozisyona geçirince baktım gözleri kapanıyor. Uykuya dalınca koltuğa dikkatlice yatırdım ve TV seyretmeye tek başıma devam ettim. Anne Kılınç da uyuyamamış meğer bizi kontrole geldi, baktı herşey yolunda geri döndü. Ama bu durum 10 dakika'dan uzun sürmedi maalesef. Anne Kılınç da sesimize gelince ben biraz uzanayım dedim, orada Pamir'in yerine ben uyudum bu sefer. Kalkınca da oğlumla birlikte kahvaltı için simit ve börek almaya indik aşağıya. Döndüğümüzde kahvaltı masası hazırdı bile.


Bi güzel kahvaltımızı yaptık, gazetemizi okuduk, kahvemizi içtik. Tabii bu sırada Pamir o gördüğünüz mama sandalyesinde sabit kalmadı. Yine de küçük ailemizin bir arada yaptığı güzel bi aktivite bu. Pamir bir uyku arası daha verdikten sonra bu sefer hep birlikte dışarı çıktık. Artık alışverişlerin öznesi Pamir, doğrudan bebek mağazalarında aldık soluğu. Akıllı alışveriş yapan Anne Kılınç, hazır indirim başlamışken önümüzdeki senenin ihtiyaçlarını gidermeye başladı. Pamirimin 1 yaş dahil kıyafetleri hazır, bi ara kendimize de bişeyler bakıcaz artık...

Renk renk t-shirtler şortlar hazır. Kendimize bi penye şort bulamadık bu arada. Küçük beye bir iki de emzik ve mama satın alarak evin yolunu tuttuk.

      (Not: Akıllı alışveriş demişken bebek bezi ihtiyaç duyan ailelere duyrulur; Migrosta Prima Premium bebek bezleri 23,90 TL'ye düşmüş, acele edin biz son kalan 3 bedenleri bitirdik.)


Bir sonraki yazıda görüşmek üzere...

5 Ağustos 2014 Salı

İlk Ramazan Bayramı

              Minik Kılınç hayatındaki ilk bayramı gördü bu ay. Ramazan bayramı; oğlumun daha hoşuna gideceği deyişle Şeker Bayramı. Henüz şekerin tadın bilmiyor ama yakın zamanda öğrenecek ve bundan sonraki bayramlarda yeterli stoğu yapacaktır. Bu bayram minik oğlum Balıkesirdeki  bayramlaşma merasimine katıldı ve tüm büyüklerine kendisini öptürdü. Aslında el öpmesi gereken kişinin kendisi olduğunu henüz bilmiyor. İlle de öpücük isteyen olursa salyasını bulaştırıyor sadece. Ama çok iyi bir gözlemci. Bir sonraki bayrama olmasa bile önümüzdeki seneye adetleri yerine getirecek düzeyde olacaktır. Bayramlık kıyafetlerimizi giyerek hızlı bir ziyaret turu yaptık. Ayrıca bir aile fotoğrafı çektirerek uzaktaki sevdiklerimize gönderdik ve onların da bayramlarını kutladık. Toplam 2 hane ziyaretiyle tüm büyüklerimizi gördük ve saat 12yi bulmadan Altınoluk'a doğru yola koyulduk. Balıkesir bu bayram çok sıcak, bir an önce havadar bir yere gitmemiz gerek çünkü. Altınoluk'a geldiğimizde artık tatil moduna girdik. 2 haftalık bir tatil bizi bekliyor. (Bu arada yazıyı yazdığım şu anlarda haftanın birini bitirmiş bulunuyoruz.)



      Oğluma bugünlerde herkes "Paşa" diye hitab ediyor. Ben de adını yanlış öğrenmesin diye adını Pamir koyduğumuzu, diğerinin lakabı olduğunu iyice anlattım. "Aguuw" yanıtını vererek durumu zaten bildiğini ve açıklamaya gerek olmadığını ifade etti oğlum. Gezmeyi dolaşmayı ve bakınmayı pek seviyoruz. Artık gördüğümüz nesnelere dokunma ihtiyacı da duyuyoruz. Dün Anne Kılınç'ın kucağındayken koltuğun desenini izleyen oğlumu koltuğa doğru uzanmaya çalışmış. Anne Kılınç da geriye yaslanınca avcunu açıp koltuğa dokunmuş ve gördüğünü hissetmiş bebeğim. ( Not: bebek büyütmeyenler 'ne var ki bunda' demesinler, bebek için çok önemli bir adım bu.) Her gün bizim için yeni bir heyecan Pamirle. Artık bizimle ağlamak dışında da diyalog kuruyor. Birimizin elinde Pamir varsa mutlaka birilerinin de elinde ya fotoğraf makinesi ya da fotoğraf çekme konumuna alınmış bir telefon bulunuyor. Dedesi telefondaki en yeni fotoğrafları ziyaretçilere gözlerinde ışıltıya gösteriyor. Dün Cunda adsına gittik mesela. 

   Sıcak yüzünden beşiğinde durmak istemeyen Pamir'i kucağımıza aldık. Ama bu sefer de doğrudan gelen güneş daha çok rahatsız etti. Teyzesinin şapkası ile rahat etti oğlum. Ancak bu fotoğrafı sizlerle henüz paylaşamayacağım. Şimdilik hoşçakalın...