Hoşgeldiniz

Umarım blogun yeni yapısını beğenirsiniz

Hoşgeldiniz

Blogumuz artık daha sık güncellenecek ve daha fazla içerik eklenecektir.

Hoşgeldiniz

Yakında yeni içerikler burada

Hoşgeldiniz

Umarız siz de blogumuza katkı sağlarsınız.

18 Temmuz 2014 Cuma

Koku


                   Sevgili okurlarım,
Eğer şimdiye kadar Pamir'i görmediyseniz sizlere aşağıdaki reklam filmini izletmek istiyorum. Oğlumu görmeye gelen banka yetkilileri dayanamayıp bir reklam filmi çekmişler. Buyrun bakalım...



6 Temmuz 2014 Pazar

Kılınç Ailesi büyüyor...

Kara Şimşek güneşin ısıttığı asfalt yolda hızla ilerliyordu. Babam kolundaki Seiko saate bir kez daha göz attı. Her dakika önemliydi ve bu sefer yol her zamankinden daha da kısa sürmeliydi. Zaman ilerliyordu ve babam varacağı saati kısaltmak için gaza daha çok basıyordu. Saat 10:14...

Aynı saatlerde annemin ağzında dua bir gözü telefonda diğeri kapıda her an gelebilecek haberi bekliyordu. Çünkü vakit gelmişti ve artık her an haber gelebilirdi. Odanın da hazırlanması gerekiyordu tabi. Oyalanmak için bu işe koyuldu. Saat 11:00...

15 saat önce...
Geceyi hastanede geçirecektik. Özel odamızda zaman geçirmek için duvardaki televizyona yanımızda götürdüğümüz film hard diskimizi bağladık. Maalesef film arşivimizdeki çoğu filmi oluşturan yüksek çözünürlüklü videoları tv desteklemiyormuş. Neyse bir dizi açıverdik biz de. Anne Kılınç hasta yatağında ben de yatağa dönüştürülebilir refakatçi koltuğunda birşeyler izledik. Daha sonra hayaller kurduk büyüyecek olan ailemize ilgili. Zaman ilerledikçe heyecanımız artıyordu. Acaba kaç gün sonra gelecekti "balaca" Kılınç aramıza? Yataklarımızı ayarlayıp uyumaya çalıştık. Hemşireler belli aralıklarla gelerek notlarını aldılar.
        Sabah 6 daki kahvaltı servisiyle gözlerimizi açtık. Kahvaltıda Anne Kılınç'ın yiyemeyeceği şeyler olduğundan kahvaltıyı ben yaptım. Evden Anne Kılınç için bişeyler getirmelerini mesaj attık. Bir süre sonra asistanlardan biri içeri girerek NST cihazını da beraberinde içeriye sürükledi. "Sizin bugün doğum var değil mi?" diye sorunca, "yoooo aaa, eeevet, bilmiyoruz, olabilir" gibi bişeyler geveledik. Zaten heyecandan doğru düzgün uyuyamamıştık. "Olsun biz yine de takip edelim" deyip cihazı bağladı asistan. Tukur tukur tukur tukur tukur kalp atışlarını dinlemeye başladık boncuğun. Birkaç gün içinde beklediğimiz Pamir aramıza bugün mü katılacaktı yoksa? Heyecanımız daha da arttı. Evi arayıp Pamir'in teyzesine ve anneannesine haber verdik. Ben de bi traş olayım deyince anne kılınç "hemen olma istersen, daha kesin bişey demediler dedi." Ben yine de daha sonra fırsatım olmaz diyerek askerden geldiğimden beri olmadığım sinekkaydı traşımı oldum. Scrubsları üzerime geçirdim. Beklemeye başladım. Anneanne ve teyze çok geçmeden hastanedeydi. Saat 7:58...
         Hava bir kapanıp bir açıyordu. Sonunda doktorumuz odaya geldi ve durumdan bizi bilgilendirdi. Evet görünüşe göre işler beklediğimizden hızlı gelişmiş ve bugün oğlumuz aramıza geliyor. Haberi alınca hemen yakınlara haber verdik. Pamir'in halası önce inanamadı, doğumun saati belli değil ama bugün olacağını öğrenince herkes gibi çok şaşırdı. Çünkü beklenen tarih bundan 15 gün sonraydı. Telefonu kapatır kapatmaz derhal "Has Turizm"i aramaya koyuldu. "Antakya'dan Kocaeli'ye ilk otobüs ne zaman?" Saat 8:40...
           Bir süre daha odamızda beklememize izin verilirken, Pamir de artık aramıza katılmak istediğinin sinyallerini veriyordu. Odamızda yeterince kaldıktan sonra artık travaya alınmamız gerektiği bildirildi. Önde Pamir'in teyzesi ve diğer hastane personeli, arkasında Anne Kılınç arkalarında da hastanenin en yeni asistanı yani Baba Kılınç doğumhane öncesi bekleme salonuna girdik. Sürecin son takipleri burada yapılacak. Görevliler kontrolleri sıklaştırdılar, doktorumuz ara ara gelerek durumu kontrol ediyor, NST sancıların gittikçe sıklaştığını ve yükseldiğini gösteriyor. Ama bunu anlamak için NSTye bakmaya zaten gerek yok. Anne KIılınç sancılar her geldiğinde elimi kuvvetlice sıkıyor, gözlerini kapatıyor ama etraftaki insanları da germemek için sesini çıkarmıyor. Anneannenin ağzında dua bir gözü telefonda diğeri kapıda her an gelebilecek haberi bekliyor. Saat 11:00...
           Asistan bu seferki kontrolün ardından doğrudan doktorumuzun yanına gitmiş. Birlikte geldiler ve içeri geçmemiz gerektiğini bildirdiler. Saat 11:45...
            Elifim'in elini sıkıca tuttum. Ve yarım saat içinde bir mucizeye şahit oldum. Göz yaşlarımı tutamadım bu sefer. Saat 12:14... 
Doktorumuzun elindeki bizim yavrumuz. Ağlıyor. Alıp yenidoğan masasına yatırıyorlar. Elifimin elini sıkıca tutuyorum. "Gidip baksana oğlumuza" diyor merak içinde. Elini bırakmak istemiyorum ama ben de çok merak ediyorum. Masaya doğru yanaşıyorum. Hemşireler göbek bağını kesmeye uğraşıyor. Küçük bir video kaydı yaptıktan sonra biraz önce aramıza katılan küçük kırmızı insan parçasını seyrediyorum. Hemşirelerden biri işini bitirir bitirmez susmak bilmeyen oğlumu annesinin kucağına veriyor. Sanki tanıyormuş gibi sakinliyor böylece oğlum. Bütün bu olup biteni seyrederken görevlilerden biri bezi nerede, kıyafetlerini nereye koydunuz diye soruyor. Bez hemen lazımmıydı? Onlar arabada olsa gerek:) kantine koşup bezi alıp gelmem 1-2 dakika kadar sürüyor. Bez bulmuşlar oradaki birilerinden. Sarmalamışlar oğlumu. Artık buradaki işimiz bitti. Saat 12:40...
           3 kişi olarak çıktık doğumhaneden. Çok şükür hem Elifimin hem de bebeğimin sağlığı yerinde. Pamir benim kucağımda. Ağlamıyor, sanırım güvenli bi yerde olduğunu biliyor. Anneannesi kapıda göründü. Gözünde yaşlarla beni ve kucağımda torununu gördü. Hemen ilkgözağrısını sordu o da. Iyi olduğunu görünce rahatladı. Elif'im  de kendi ilkgözağrısını istedi hemen ardından. Artık o da bir anne...
          Toparlanıp odamıza geçtik. Oda süslemeleri harika olmuş. Babam telefonda haberi aldı ağlıyor. Çok geçmeden yanımızdaydı zaten. Yanında ikramlık çikolata kuru pasta vs. Saat 13:58
           Pamir'in doktorlar tarafından kontrol edilmesi gerekiyor, hemen peşlerindeyim. Neyse ki teyzesi her aşamada oğlumun yanında. Kilo: 2.900 kg boy:52 cm, ilk aşısı yapılıyor ve oğlum tekrar yanımızda. 
            Akşam oldu, herkes yavaş yavaş çıktı. Dün 2 kişi kaldığımız odada bugün 3 kişiyiz. Ne yapacağımızı bilmiyoruz, hemşirelerden yardım istiyoruz. Nasıl gaz çıkarılır, nasıl emzirilir öğrenmeye çalışıyoruz. Tam da bu esnada Mehmet abi ve Ayşe abla giriyor içeri. Büyüyen ailemizin ilk misafirleri :) Ne de özlemişiz iki lafın belini kırmayı. Bir süre onlarla vakit geçiriyoruz, sonrasında yine kaldık çekirdek aile olarak bizbize.
            Ve ertesi gün birkaç koşturma sonrası hastaneden kocaman bir aile olarak taburcu oluyoruz. (Artık asistanlığa bir süre ara vereceğim) Hava rüzgarlı hatta zaman zaman yağmur atıştırıyor. Ama keyfimiz yerinde. Artık odaklandığımız tek şey Pamir.

Bugün 8 Temmuz Salı
Bugün Elifim'in doğum günü
Bugün Pamir'im aramıza katılalı 2 ayı geçti
Bügün ben çok mutluyum
Bugün Elif'im çok mutlu
Bugün biz büyük bir aileyiz.

             Bu yazıyı, bana bu mutluluğu yaşatan Elif'ime ithaf ediyorum. Iyi ki doğdun meleğim, ve teşekkürler bana yaşattığın tüm güzellikler için. Bana böylesi bir sevgiyi tattırdığın için, böylesi bir duyguyu yaşamama vesile olduğun için. Artık sen demiyorum, çünkü ailemiz büyüdü. Bununla birlikte sevgimiz de büyüdü. Sizi seviyorum, çok çok...



Baba Kılınç
Rıfat